Yunanistan'ın Büyükelçisi Ioannis Papameletiou, pazar günü Strovolos'taki Aziz Spiridon Kilisesi'nde 25 Mart ve 1 Nisan ulusal anma günleri için düzenlenen dinî törende konuştu. Büyükelçi, Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının %37'sinin işgali devam ettiği sürece mücadelenin süreceğini vurguladı.

Papameletiou, "Tutuklu Mezarlar ve Makedonitissa Anıt Mezarı'nda yatan kahramanların ruhları, Kıbrıs'ın işgal kuvvetlerinden tamamen kurtulmasına ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda adil ve sürdürülebilir bir çözümle yeniden birleşmesine kadar huzur bulamayacaktır" dedi.

Büyükelçi, yolun zorlu olacağını belirterek sonucun yalnızca bir şekilde gerçekleşebileceğini ifade etti: Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi, işgalin ve sonuçlarının sona ermesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarında öngörüldüğü gibi tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimliğe sahip İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyona dönüşmesi. Papameletiou, Kıbrıs'ın kurtuluşunun gelecek nesillere karşı bir görev ve 1821 ile 1955-59 mücadelelerindeki savaşçılara karşı bir borç olduğunu kaydetti.

Konuşmasında, 25 Mart'ın tüm Helenler için geçmişteki hataları ve ilk Helen topraklarının kurtuluşundan bu yana geçen 204 yıldaki başarıları değerlendirme fırsatı sunduğunu kaydetti. "Kendi gücümüze güvenip diplomatik alanda ittifaklar kurduğumuz dönemlerde çok şey başardık. Ancak Yunanlılar arasındaki bölünme ve anlaşmazlıklar, Küçük Asya Felaketi ve 1974 Kıbrıs Trajedisi ile doruğa ulaşarak ulusumuza ağır bedeller ödetti" dedi.

Büyükelçi, Yunan Devrimi'nin uzun yıllar süren hazırlıkların, fedakârlıkların ve ulusun Osmanlı boyunduruğundan kurtulma çabalarının sonucu olduğunu, zamanı geldiğinde halkın eşsiz bir cesaretle ayaklandığını belirtti. 25 Mart 1821'de Patras Başpiskoposu Germanos'un Agia Lavra'da devrim bayrağını yükselterek mücadelenin başlangıcını işaret ettiğini anlattı.

Papameletiou, adada hâkim olan zorlu koşullara rağmen Kıbrıs Helenizminin mücadeledeki belirleyici katkısına değindi: "Başpiskopos Kyprianos, tehlikelerin bilincinde olarak, devrime maddi ve manevi destek sağladı, önemli ekonomik kaynaklar tahsis etti." Osmanlıların tepkisi sert oldu ve 9 Temmuz 1821'de Başpiskopos Kyprianos asıldı; Pafos Metropoliti Chrysanthos, Kition Metropoliti Meletios ve Kyrenia Metropoliti Lavrentios birçok önde gelen kişi ve sıradan vatandaşla birlikte idam edildi.

Birçok Kıbrıslının Yunanistan'daki savaş alanlarında çarpıştığını ve ulusun ortak mücadelesine hayatını adadığını belirten Büyükelçi, "1821'deki Yunanlıların mücadelesi güçlü bir imparatorluğa karşı eşitsiz bir savaştı. Yine de savaşçıların ruhu, özgürlük tutkusu ve Helenlerin dayanışması, inanç ve birlik olduğunda hiçbir şeyin imkânsız olmadığını kanıtladı" dedi.

Büyükelçi, 1955-1959 kurtuluş mücadelesinin başlangıcının 70. yıldönümü hakkında, "EOKA mücadelesi, Kıbrıslıların özgürlük ve Yunanistan ile birleşme arzusu her zaman canlı kaldığı için 1821 Devrimi'nin doğal bir devamıdır" ifadelerini kullandı.

KHA/NST/2025

Kıbrıs Haber Ajansı