Hükûmet Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis, çarşamba günü Johannes Hahn'ın Kıbrıs sorunu için Avrupa Birliği (AB) Özel Temsilcisi olarak atanmasının duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada, AB’nin çok önemli bir karar aldığını, temmuz ayında Cenevre'de yapılacak çok taraflı konferansa doğru ilerlediklerini, burada AB'nin oynayabileceği rolün katalizör niteliğinde olacağına inandıklarını belirtti.
Letymbiotis, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorunu için AB Özel Temsilcisi atanmasıyla ilgili bu önemli gelişmenin Cumhurbaşkanı'nın diplomatik çabasını kanıtladığına işaret etti.
Johannes Hahn'ın AB Özel Temsilcisi olarak atanması konusunda Lefkoşa'nın görüşünün alınıp alınmadığı sorusuna yanıt veren Sözcü, "Cumhurbaşkanı'nın Avrupa Komisyonu Başkanı ile kişisel iletişimi ve koordinasyonu sürekliydi. Cumhurbaşkanı yakın zamanda EPP Zirvesi kapsamında Hahn ile görüşme fırsatı bulduğunu, bugün (dün) ise AB Komiserleri Koleji'nin çalışmalarının tamamlanmasından kısa bir süre sonra Hahn ile yeni Özel Temsilci'nin ilk adımlarını ele aldıkları bir telefon görüşmesi yaptığını açıkladı.
Johannes Hahn'ın Kıbrıs sorunuyla ilgili tüm taraflarla, Kıbrıs Türk Toplumu lideri Ersin Tatar da dâhil olmak üzere temaslarda bulunup bulunmayacağı sorusuna, "Sayın Tatar isterse böyle bir olasılığın var olup olmadığına bakacağız" yanıtını verdi.
Hükûmet Sözcüsü şöyle devam etti:
"Sayın Hahn'ın görevi, çerçeveyi oluşturmaktır; bu nedenle misyonun ve yetkinin dayanacağı arka plana, yani AB-Türkiye ilişkilerinin ilerlemesini ilgilendiren ve bunlara değinen Avrupa Konseyi Sonuçlarına ve bunların Kıbrıs sorunuyla ilgili ilerlemeyle nasıl bağlantılı olduğuna özel olarak değinilmiştir."
“Dolayısıyla Hahn'ın AB düzeyindeki temasları ve önceki deneyimlerinde (görevlerinde), Holguín’in misyonunda (BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs için kişisel elçisi) ve Türkiye ile temaslarda yardımcı olma görevi vardı."
“Hahn'ın misyonunda bir zaman çerçevesi, bir parametre yoktur. Amacımız, Kıbrıs sorununun çözülmesi ve Kıbrıs sorunu için AB özel elçisi olmasına gerek kalmaması anlamında misyonunun çok yakında tamamlanmasıdır. İçinde bulduğumuz zaman diliminin özel bir önemi var. Holguín’in sözleşmesi çoktan başladı ve mayıs ayında Kıbrıs'ta olması bekleniyor."
“Bugün (dün) çok önemli bir gelişme oldu ve Türkiye AB ile ilişkilerini güçlendirmek istiyor. Bizim yaklaşımımız ve Türkiye'ye mesajımız, Cumhurbaşkanı Christodoulides'in göreve geldiği ilk andan itibaren verdiği mesaj, evet, Türkiye'den de eşdeğer bir ilerleme ve istek olduğu sürece bu önemli noktalarda ilerleme kaydedilebileceğidir."
"Şimdi, AB, tekrar memnuniyetle karşıladığımız bir kararlılıkla, çok önemli bir karar aldı ve temmuz ayında Cenevre'de yapılacak çok taraflı konferansa doğru ilerliyoruz. Burada AB'nin oynayabileceği rolün katalizör olacağına inanıyoruz."
“AB'nin çok taraflı toplantıda bulunmasını isteriz. Kıbrıs sorununun çözümüyle Kıbrıs'ın AB üyesi olmaya devam edeceğine ve AB'nin bu süreçte kesinlikle çok katalizör bir rol oynayabileceğine inanıyoruz."
Johannes Hahn'ın görev süresiyle ilgili bir soruya yanıt veren Hükûmet Sözcüsü Letymbiotis, sürecin Birleşmiş Milletlere (BM) ait olduğunu hatırlattı; Hükûmetin son iki yıldır gösterdiği çabalara işaret ederek henüz istediğimiz noktada olmasak da BM Genel Sekreteri'nin kendisinin son çok taraflı (Mart ayında Cenevre'de yapılan toplantı) toplantının sona ermesinden sonra belirttiği gibi bir hareketlilik oldu" dedi.
"Şimdi, Avrupa işlerinde uzun deneyime sahip portföyleri iyi bilen ve temasları sürdüren Türkiye ile temas kurabilecek ve BM'nin çabalarını güçlendirebilecek katalizör bir rol oynayabilecek bir siyasi kişiliğe sahibiz” şeklinde konuşan Konstantinos Letymbiotis, Holguín’in Kıbrıs'a ne zaman geleceği sorusuna, tarihler kesinleştiğinde Holguín’in kendisi tarafından duyurulacağı yanıtını verdi.
Türk işgali altındaki bölgelerde Rum mallarına el koyanlara karşı mahkeme kararlarının ardından yasa dışı rejimin Varoşa meselesinde misilleme yapmayı amaçladığına ilişkin haberlerle ilgili yorum yapması istenen Sözcü, "Bahsettiğiniz konularla ilgili her türlü bilgi ciddiye alınacaktır. Uluslararası hukuk ve yasallığın herhangi bir karşı önlem veya misilleme tehdidi altında olamaz. Yorum yapamayacağımız veya herhangi bir siyasi yorum için yorum yapamayacağımız yargısal işlemler vardır" dedi.
Bir gazetecinin, Kıbrıslı Türkler ile Türkiyeliler arasındaki karma evliliklerden doğan çocukların tanınması için Kıbrıslı Türkler ve Türk vatandaşları tarafından kitlesel protesto yapılacağı bilgisinin bulunduğunu hatırlatması üzerine, Sözcü hükûmetin böyle bir bilgiye sahip olmadığını belirterek “mevzuat ve Bakanlar Kurulunun aldığı kararlar biliniyor ve bu kararla temelinde hareket ediyoruz” yanıtını verdi.
KHA/MG/MHY/2025
Kıbrıs Haber Ajansı