Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar, temmuz ayında New York'ta yapılması planlanan çok taraflı konferans öncesinde yeni bir temas turu için önümüzdeki hafta Brüksel ve Londra'yı ziyaret edecek. Hükûmet Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis, Holguín'in Avrupa Birliği (AB) Kıbrıs Özel Temsilcisi Johannes Hahn ile yapacağı ilk görüşmenin hazırlıklarının son aşamada olduğunu, ancak konferans tarihi için Ankara'dan henüz resmî bir yanıt alınamadığını açıkladı.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere konuşan Letymbiotis, Holguín'in temas trafiğinin planlama aşamasında olduğunu belirtti. Sözcü, Holguín'in daha önce Ankara ve Atina'yı ziyaret ettiğini hatırlatarak, "Kendisinin arzusu, bu temasları tamamladıktan sonra, temmuz ayındaki çok taraflı konferans öncesinde ülkemize ikinci bir ziyaret gerçekleştirerek yeni bir temas turu yapması yönünde" dedi. Letymbiotis, Holguín'in kesin programının kendisi tarafından duyurulacağını da ekledi.
Ankara'dan tarih konusunda yanıt bekleniyor
----------------
Çok taraflı konferansın tarihine ilişkin bir soru üzerine Sözcü, Türk tarafından henüz resmî bir yanıt gelmediğini kaydetti. "Geçen haftaya kadar bize verilen bilgi, önerilen tarihler için Türkiye dışındaki tüm tarafların olumlu yanıt verdiği yönündeydi" diyen Letymbiotis, BM Genel Sekreterliğinin başka tarihler için de nabız yokladığını ve tarihlerin nihaî hâle getirilmesi için koordinasyonun sürdüğünü ifade etti. Letymbiotis, "Tarihler kesinleştiğinde Birleşmiş Milletler tarafından bir duyuru yapılacaktır" diye konuştu.
"AB katalizör Olabilir"
Sözcü, Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides'in AB Özel Temsilcisi Hahn ile yaptığı ilk görüşmenin önemine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Christodoulides'in göreve geldiği ilk günden itibaren AB'nin sürece daha aktif katılımı için çaba gösterdiğini hatırlatan Letymbiotis, bu çabaların AB-Türkiye ilişkilerinin Kıbrıs sorunundaki ilerlemeyle ilişkilendirilmesini ve Hahn gibi deneyimli bir diplomatın atanmasını sağladığını belirtti.
Hahn ile görüşmenin "çok yapıcı" geçtiğini ifade eden Letymbiotis, "Karşı tarafta da samimi bir siyasi irade olması koşuluyla müzakere masasına dönmeye hazırız" dedi. AB'nin bu süreçte oynayabileceği rolün "katalizör" olabileceğini vurgulayan Sözcü, şu ifadeleri kullandı: "Bizim yaklaşımımız şudur: Evet, AB-Türkiye ilişkilerinde ilerleme olabilir, yeter ki Kıbrıs sorununda da buna paralel bir ilerleme sağlansın."
Christodoulides-Stewart Görüşmesinin Önemi
Letymbiotis, Cumhurbaşkanı Christodoulides'in BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart ile yapacağı görüşmenin de "özel bir önem" taşıdığını belirtti. Bu görüşmenin, 14 Temmuz'da BM Güvenlik Konseyi'ne sunulacak olan Kıbrıs Barış Gücü ve iyi niyet misyonu hakkındaki raporlar öncesinde gerçekleşeceğine dikkat çekti. Sözcü, " Cumhurbaşkanı Christodoulides'in Stewart aracılığıyla Güvenlik Konseyi'ne ilettiği mesaj, mart ayındaki çok taraflı konferansta üzerinde anlaşılan altı tematik başlıkta daha fazla ilerleme sağlanması yönündedir" dedi.
Tatar'ın Hahn ile Görüşmeyi Reddetmesi
Ersin Tatar'ın Hahn ile görüşmeyi reddetmesinin nasıl bir mesaj gönderdiği sorusuna karşılık Sözcü, bunun hem AB'ye hem de Kıbrıslı Türklere yönelik bir mesaj olduğunu söyledi. "Kıbrıslı Türk soydaşlarımız, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin rızasıyla Avrupalı vatandaşların birçok hakkından yararlanıyor" diyen Letymbiotis, Tatar'ın Hahn ile görüşmesinin ve fikir alışverişinde bulunmasının "sadece olumlu" sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Letymbiotis, "Bizim yaklaşımımız en başından beri diyalogdan yanadır. İlerleme ancak bu temaslar ve görüşmeler yoluyla sağlanabilir" ifadelerini kullandı.
KHA/NST/2025
Kıbrıs Haber Ajansı