Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs sorunu ile ilgili yetkilendirdiği Özel Temsilcisi Johannes Hahn, perşembe sabahı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides ile yaptığı görüşmede, Kıbrıs sorununda sonuç alma zamanının geldiği mesajını verdi.

Cuma günü Kıbrıs Türk toplumu lideri Tufan Erhürman ile de görüşecek olan Hahn, "Tüm bu zor anlardan sonra şimdi sonuç alma zamanının geldiğine inanıyorum. Son fırsat demeyeceğim ama bir fırsat kapısı açılmış durumda" ifadelerini kullandı.

Avrupalı yetkili, Cumhurbaşkanı Christodoulides'e hitaben, "Avrupa, Kıbrıs sorununa nihai ve olumlu bir çözüm bulunması yolunu açmak için, yalnızca müzakerelerin yeniden başlaması değil, Kıbrıs Türk toplumunun lideri ile iyi bir ilişki kurmanıza büyük önem veriyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Christodoulides de "(Şayet iyi ilişkiler) bana bağlıysa bunu başaracağımızdan emin olabilirsiniz" şeklinde karşılık verdi.

AB Özel Temsilcisi'ni, Avrupa İşlerinden Sorumlu Müsteşar Marilena Raouna'nın da hazır bulunduğu ortamda karşılayan Cumhurbaşkanı, "Bu yeni çabada sizi aramızda görmekten çok memnunuz. Bugünkü görüşmenizin ve müzakerelerinizin -nihayet Kıbrıs Türk toplumu lideriyle de bir görüşme yapacak olmanıza çok sevindim- müzakerelerin yeniden başlamasının yolunu açacağını umuyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Christodoulides, "2,5 yıl kaybettik ve şimdi esaslı konuları görüşme zamanı" diye ekledi. Bugünkü görüşmeye, müzakerelerin 2017 yazında kaldığı yerden yeniden başlamasını sağlamak amacıyla katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Christodoulides, "AB'nin katılımı, sizin katılımınız ve dâhil olmanız, müzakerelerin yeniden başlamasına ve elbette Kıbrıs sorununun çözümüne giden yolda başarı sağlamanın önünü açabilir" diye konuştu.

Görüşmenin ardından basına açıklama yapan Hahn, bir buçuk saatten uzun süren buluşmanın çok verimli geçtiğini belirterek, şunları söyledi: "(Şu noktada) Mutabık kaldık. Artık sözden eyleme geçme zamanı. Ne yapılması gerektiğini biliyoruz ve zamanı geldiğinde bir çözüme ulaşılabileceği konusunda iyimserim. Herkes üzerine düşeni yapmalı, bu hedef ulaşılabilir olmalı. Nihayetinde, irade olduğunda sonuç da alınır."

AB'nin müzakerelerdeki rolünün ne olması gerektiği sorusuna Hahn, "Masada fiziken yer almak en öncelikli mesele değil," yanıtını verdi ve şöyle devam etti: "Zira her türlü çözüm, ancak AB'nin sürece dâhil edilmesiyle mümkün olabilir. Ben bu konuda yoğun çaba sarf ediyorum. AB Özel Temsilcisi olarak görevim, Kıbrıslı vatandaşların yararına, onların günlük yaşamına katma değer sağlayacak ve adanın her köşesinde yaşam standartlarını iyileştirecek bir uzlaşı bulmak."

Hahn, AB'nin nihai amacının, bugün bir anlaşmazlığı çözmek olduğunu, çünkü bunun herkesin çıkarına olduğunu sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı'nın Hahn ile görüşmesine katılan Avrupa İşlerinden Sorumlu Müsteşar Marilena Raouna, görüşmenin özellikle verimli ve yapıcı geçtiğini belirtti.

Raouna, "Avrupa Birliği'nin ve Sayın Hahn'ın Kıbrıs sorunu konusundaki çabalarını yoğunlaştırmasını memnuniyetle karşılıyoruz" diyerek, Hahn'ın kendilerini AB Dışişleri Bakanları ile sürmekte olan ve yakın gelecekte de devam edecek bir dizi teması hakkında bilgilendirdiğini kaydetti. Hahn'ın, Kıbrıs sorunuyla ilgili görevi kapsamında Ankara'yı ziyaret etmek için de çaba sarf ettiğini ifade etti.

Raouna, Hahn'ın Kıbrıs Türk toplumu lideri ile de görüşecek olmasının önemine işaret ederek, "Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözümü, tam da Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir AB üyesi olması nedeniyle, Avrupa Birliği olmadan düşünülemez" dedi.

AB'nin müzakerelerde gözlemciden öte nasıl etkin bir rol üstlenebileceği sorusuna ise Raouna şu yanıtı verdi: "AB zaten daha aktif bir konumda. Nitekim, önemli bir Genişleme portföyünü yürütmüş eski bir Komisyon Üyesi olan Sayın Hahn gibi siyasi bir ismin Özel Temsilci olarak atanması da bunun göstergesidir. Kendisi AB-Türkiye ilişkileri konusunda son derece deneyimli bir isimdir ve bu husus bugünkü Cumhurbaşkanı Christodoulides ile görüşmemizde de ele alındı."

Raouna, Avrupa Birliği'nin, "hem müzakerelerin yeniden başlaması hem de yeniden başladıktan sonra gerekli ilerlemeyi sağlamak için yürüttüğümüz çabalarda" olumlu ve belirleyici şekilde işlev görebilecek araçlara sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Müsteşarın işaret ettiği üzere, AB'nin AB-Türkiye ilişkileri konusunda araçları bulunuyor, ancak Kıbrıs sorununa yönelik herhangi bir çözüm, her zaman mutabık kalınan çerçeve içinde, aynı zamanda AB müktesebatı, AB mevzuatı ve Avrupa Birliği'nin ilke ve değerleriyle de uyumlu olmalı. Raouna devamla, "Önceki müzakere turunda Avrupa Birliği'nin varlığının ilerleme sağlanmasında son derece olumlu bir etkisi olduğunu tecrübe ettik. Avrupa Birliği, gerekli ilerlemeyi sağlayabilmemiz için Kıbrıs'ın yanındadır" dedi.

AB'nin Kıbrıs sorunuyla ilgili gayriresmî genişletilmiş toplantıya katılımına ilişkin bir soru üzerine Raouna, şu açıklamayı yaptı: "Müzakereler Birleşmiş Milletler himayesinde yürütülüyor ve bu durum bizim için büyük önem taşıyor. Zira Kıbrıs'ta bir çözümün temeli, BM'nin ilgili kararlarına dayanıyor. Avrupa Birliği'nin rolü ise BM'nin çabalarını desteklemek ve güçlendirmektir. Sayın Hahn'ın da ifade ettiği gibi, nihai cevap açık: Avrupa Birliği'nin sürece dâhil olmadan Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm getirilemez."

KHA/MC/NST/MHY/2025

Kıbrıs Haber Ajansı