Görevine yeni atanan Bölgedeki Ülkelerle Üçlü İş birliği Sistemleri Daimi Sekreterliği Genel Sekreteri Alexandros Zenon, Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) yaptığı açıklamada, bölgedeki ülkelerle Kıbrıs ve Yunanistan’ın kurduğu üçlü iş birliği projelerinin genişlemesine çeşitli ülkelerin ilgi gösterdiğini söyledi.

Daimi Sekreterliğin Lefkoşa’da faaliyete geçmesi dolayısıyla Kıbrıs Haber Ajansı’na bir demeç veren Zenon, üçlü iş birliği projelerinin, Kıbrıs’ın siyasi ve diplomatik gücünü sağlamlaştırdığını vurguladı.

Alexandros Zenon, Daimi Sekreterliğin rolünün ve sorumluluğunun, üçlü toplantılarda devlet başkanları, hükûmetler veya bakanlar tarafından alınan kararların uygulanmasını takip etmek olduğunu bildirdi.

Daimi Sekreterliğin kararların uygulanmasına yardım edeceğini, çeşitli faaliyetlerin özü üzerinde önerilerde bulunacağını, karar verilen çeşitli faaliyetlerin finansmanı için kaynak bulacağını ve üçlü projelerde diğer ülkelerin ad hoc katılımı için öneriler yapacağını anlatan Zenon, bu yönde ilgiler bulunduğunu bildirdi.

 

Üçlü projeleri genişletme

Diğer ülkelerin katılımıyla, üçlü iş birliği projelerinin genişletilmesiyle ilgili olasılıklar ve bu yönde adımlar atılıp atılmadığı hakkındaki soruları yanıtlayan Alexandros Zenon, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in Kıbrıs ve Yunanistan’la üçlü işbirliği projeleri oluşturmakla ilgilendiklerini açıkladı.

Zenon, geçmişte belli bir taraf için üçlü bir projenin dörtlü hale getirilmesine de ilgi duyulduğunu ancak Kıbrıs ve Yunanistan’dan kaynaklanmayan, çeşitli nedenlerle bu konuda ilerleme olmadığını belirtti.

Belirli konular için Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ve ABD arasında 3+1 projesi bulunduğunu hatırlatan Genel Sekreter, Fransa’nın da, Kıbrıs, Yunanistan, Mısır ve Fransa şeklinde böyle bir oluşuma ilgisi bulunduğunu anlattı ve şöyle devam etti:

“İlgi duyulan tematik alanlar ve faaliyet sektörlerine bağlı olarak bölgede veya bizim coğrafik alanımızın dışında diğer ülkelerin de ilgileri olduğunu göz ardı edemeyiz. Dolayısıyla bunlar somut konularda ad hoc iş birliği planları olacak.”

“Bu, Sekreterliğin görevi esasında bakabileceği ve bakanlara, devlet başkanları ve hükûmetlere ad hoc esasında başka bir devletin katılımını önerebileceği bir şeydir.”

“Daimi Sekreterlik Kıbrıs Cumhuriyeti Hükûmetine bağlı bir kurum değildir.”

“Bu, her üçlü iş birliği projesinin liderlerine sorumlu ve onlardan emirler alan ülkeler üstü bir kurumdur. Dolayısıyla uluslararası, devletler arası, bölgesel bir karakteri vardır.”

“Daimi Sekreterlik, Bakanlar Kurulu kararıyla en az üç yıl Lefkoşa’da Kıbrıslı personeliyle faaliyet gösterecek, daha sonra diğer üçlü proje ortaklarıyla Genel Sekreterliğin dönüşümlü olması görüşülecek.”

“Üç uzman ortak istihdam edildi, oldukça uzun bir süredir not alıyorlar belge hazırlıyorlar, süreç için gerekli altyapıyı oluşturuyorlar.”

“Daimi Sekreterlik için diğer kamu hizmetlerinden bir sekreter ve bir müstahdem de görevlendirilecek, daha sonra daha fazla personele ihtiyaç olup olmadığı değerlendirilecek.”

“Katılımcı ülkelerle Sekreterliğin Bağlantı Komitesi de olacak. Her katılımcı ülke (Kıbrıs, Yunanistan, Mısır, Ürdün ve İsrail) bir temsilcisi atamıştır.”

“Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı, Daimi Sekreterlik ofisleri kiralama sürecini tamamlamıştır.”

Sekreterliğin faaliyet unsurları

Daimi Sekreterliğin faaliyet unsurları ve katılımcı devletler tarafından alınan kararların nasıl destekleneceği sorularına yanıt veren Alexandros Zenon, Bakanlar Kurulu kararı esasında, bu Kıbrıs hükûmeti ve diğer katılımcı ülkelerin hükûmetlerinin görüşmelerinin sonucu olduğunu, Sekreterliğin görevinin toplantıları düzenlemekle ilgili üçlü iş birliği projelerini desteklemek olacağını, bununla birlikle ev sahibi ülkenin esas söz hakkı olacağını kaydetti.

Sekreterliğin ne zaman istenirse katkı sağlayacağını, görevinin toplantılar sırasında devlet başkanları ve hükûmet veya bakanlar tarafından alınan kararlarının uygulanmasını takip etmek olacağını ifade eden Zenon şöyle konuştu:

“Amacımız bir yapısal veya bir bölgesel işbirliği merkezi içerisinde bunun değerlendirilmesidir.”

“Sekreterlik bir kuruma ihtiyaç duyarak oluşturuldu. Deneyimimiz vardır, zayıflıkları gördük, potansiyeli gördük ve bu deneyim esasında Sekreterlik iş birliğini kurumsallaştırabilmek için her ülkenin ulusal koordinatörlerinden istekte bulunabilecek, bakanlara, devlet başkanlarına ve hükûmet başkanlarına öneriler sunabilecektir.”

“Tüm bunların her katılımcı ülkenin koordinasyonunda yapılması gereklidir. Böylelikle devlet ya da hükûmet başkanları kendilerine sunulan öneriler üzerinde karar verebileceklerdir.”

İş birliği alanları

Bu üçlü iş birliği projelerinin ana iş birliği alanlarının ne olacağı sorusunu yanıtlayan Zenon, ilk üçlü projenin 2013’te, daha sonra Kıbrıs’ın Dışişleri Bakanı olan Ioannis Kasoulides’in girişimiyle Mısır’la oluşturulduğunu hatırlattı.

Daha sonra fikrin Mısır’ın terörizm, mali sorunlar ve diplomatik ayırımcılık gibi sorunlarına karşı koymaya yardımcı olduğunu kaydeden Alexandros Zenon, “Bunun akabinde İsrail, Ürdün, Lübnan ve Filistin’le diğer projelerde ilerledik” dedi.

“Enerji konusu da, İsrail ve Mısır’ın özellikle odaklandığı üçlü iş birliği projelerinden biri olmuştur” şeklinde konuşan Zenon, her üçlü iş birliğinin kendi karakteristiği, kendi uygulama hızı ve kendi tematik yönleri olduğuna dikkat çekti.

Genel Sekreter Zenon, İsrail’le ilgili üçlü projenin gündemindeki konuların, güvenlik, savunma, terörizmle mücadele ve asimetrik tehditler, araştırma ve kurtarma, enerji ve turizm, çevre, diaspora, başlangıçlar ve meteoroloji olduğunu vurguladı.

Ürdün’le üçlü iş birliği konularının terörizmle mücadele ve asimetrik tehditler, turizm, kültürel mirasın korunması, tarım ve sağlık olduğuna işaret eden Zenon, Mısır’la üçlü iş birliğinin tarım, turizm ve kültürel miras üzerine kurulu olduğunu söyledi.

Alexandros Zenon, “Şu an iş birliğinin başladığı sektörlerde ilerliyoruz. Sekreterliğin yetkilerinden biri katılımcı ülkelerle istişareyle yeni iş birliği alanları aramaktır” şeklinde konuştu.

Enerji konusu

Daimi Sekreterliğin faaliyetinde Doğu Akdeniz bölgesindeki enerji konusunun öneminin ne olduğu sorusuna Zenon, “Bu Sekreterliğin yetkisiyle ilgili olmayan büyük bir konudur” yanıtını verdi ve şöyle devam etti:

“Ancak Kıbrıs ve Yunanistan’ın kurduğu üçlü iş birliği sistemleriyle, ortada olan Ukrayna kriziyle, tabii ki EastMed projesi ve diğer boru hatları devam edecektir.”

“Benim görüşüm, bu esas olarak şirketleri ilgilendiren bir konudur. Çünkü hiçbir ülkenin tek başına, gaz ve petrol arama ve çıkarma teknik ve ekonomik potansiyeli yoktur. Dolayısıyla siyasi olarak ben konunun görüşülmesi ve tekrar İsrail, Mısır, Kıbrıs ve Yunanistan’ın önüne konulması gerekmektedir.”

Kıbrıs sorunu - Türkiye

Genel Sekreter KHA’nın, Sekreterliğin ve üçlü iş birliği projelerinin daha fazla desteğinin, Kıbrıs’ın çok iyi bilenen çıkarlarını ve hedeflerini koruyarak siyasi sorununu çözmede, Türkiye’nin hem karada hem denizde yasa dışı girişimlerini önlemede yardımcı olup olamayacağı sorusunu da yanıtladı.

Üçlü iş birliği projelerinin hiçbir anlamda askeri projeler olmadığını ve hiçbir ülkeye karşı olmadığını vurgulayan Zenon, bu iş birliği projelerinin bölgede barışı, iş birliğini, refahı ve ilerlemeyi teşvik için kurulduğunu, uluslararası hukukun temel ilkelerini kabul ettiği sürece, devletlerin eşit katılımını ve tüm katılımcı devletleri tanıdığı sürece Türkiye’nin dışta bırakılmadığını belirtti. 

Üçlü iş birliği projelerinin doğrudan Kıbrıs’ın siyasi ve diplomatik potansiyelini artırdığının altını çizen Zenon şöyle konuştu:

“Projelere katılan ülkelerin Türkiye’yle sorunları vardır ve Türkiye’nin bu projelerin hangisinin işleyeceği prensipleri kabul etmesi, bu yollar sorunlarını, ayrıca diğer prosedürleri çözmesi için bir başka nedendir.”

“Biz demokratik olan iyi komşuluk ilişkilerini koruyan, uluslararası hukuka göre hareket edecek bir Türkiye istiyoruz.”

 

KHA/MG/MHY/2022

Kıbrıs Haber Ajansı