Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs meselesine ilişkin çabalarını sürdürme yönündeki iradesinin açıkça ortaya konduğunu belirten Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos, salı günü yaptığı açıklamada, liderlerin görüşmesinin ardından yayımlanan ortak bildiriyi ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayalı çözüm vurgusunu bir kez daha hatırlattı.
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında konuşan Kombos’a, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín’in genişletilmiş toplantıya ilişkin sözleri, bu toplantının iyi bir hazırlık gerektirdiğine dair ifadeleri ve özetle toplantının yapılmasının artık tartışmalı hâle gelip gelmediğine yönelik değerlendirmeler soruldu.
Bu yaklaşıma katılmadığını vurgulayan Kombos, bunun bir yorum meselesi olduğunu belirterek, her hâlükârda davetleri gönderecek olanın Genel Sekreter olduğunu ifade etti.
“Sonuç olarak Genel Sekreterin, bir dizi veriyi dikkate alması gerekiyor. Bunların birçoğunun pratik bir boyutu da var. Dolayısıyla nihai karar, her zaman olduğu gibi, Kıbrıs meselesiyle yoğun biçimde ilgilenmeye devam etme iradesi açıkça ortaya konmuş olan Genel Sekreterdedir ve öyle kalmaktadır.”
Kombos, beşli konferans konusunun ve Genel Sekreter’in bunu ne zaman ilerletmeyi tercih edeceğinin, doğal olarak, sahadaki gelişmelerin seyrine ve aynı zamanda başka bir dizi parametreye bağlı olacağını da sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı, “Bizim açımızdan bakıldığında, tam anlamıyla kararlıyız ve mümkün olan en kısa sürede hazırız. Orada, artık özlü müzakerelere geçtiğimizi ilan eden bir açıklamaya varabilmemiz ideal olurdu. Dolayısıyla biraz beklememiz gerekiyor. Sayın Holguín’in Türk Dışişleri Bakanı ile görüşmesi hâlâ bekleniyor; o yüzden zaman tanımalıyız” ifadesini kullandı.
Başka bir soru üzerine, beşli konferansın akıbetinin tartışmalı hâle gelip gelmediği yönündeki nitelemeye katılmadığını yineleyen Kombos, aktarmaya çalıştığının, toplantının tarihinin Genel Sekreter’in takdirinde olan bir konu olduğu ve bunun ne zaman, hangi gündemle yapılacağının da doğrudan Genel Sekreter’e ait bir yetki olduğunu belirtti.
Kombos ayrıca, “Dolayısıyla bana kalırsa, bir röportaj (Sayın Holguín’in röportajı) çerçevesinde söylenen bazı ifadelere gereğinden fazla anlam yüklüyoruz. Oysa aynı röportajda, örneğin liderlerin görüşmesinin ardından yayımlanan ortak bildiride BM kararlarına yapılan atıflar gibi, sürece konmuş daha pek çok unsur görüyoruz. Burada belirleyici olan, birinin vurguyu nereye koymayı seçtiği; olumluya mı, olumsuza mı ağırlık vermek istediğidir” değerlendirmesinde bulundu.
Başka bir soruya yanıt verirken ise Kombos, Kıbrıs Rum tarafının Holguín’in Atina’daki temasları hakkında bilgilendirildiğini, ancak muhatapları adına konuşmayacağını da ifade etti.
KHA/NST/MHY/2025
Kıbrıs Haber Ajansı